24 Mart 2012 Cumartesi

Ağlayan Oyuncağım

Akşam olunca kızıla benziyo evlerin çatıları,
Ağaçlar yeşil bir efsane gibi
Suya düşüyo yapraklar,
Biraz ilerden küçük bir kız çocuğu geçiyo
Elinde oyuncağı var ağlıyo,
Hıçkıra hıçkıra
Yaprakların üzerine,
Damla damla kan düşüyo
Rüzgarla birlikte savruluyo
Uzaklaşıp el sallıyo küçük kız gülümseyerek!
Oyuncağı hiç susmadan ağlıyo
Peşinden koşup yetişmeye çalışıyorum
Ama çok geç !
Yerde bir bez parçası buluyorum,
Üzerinde şöyle yazıyo:
Oyuncağını ben çaldım,
Onu artık arama...



Ay Hep Geceye Düşer

Kimi seversen sev hep hatırlatır geçmişi,
Unutmaksa kolay değildir hayatın heryerinde
Ama seversin yinede hiç düşünmeden kelebeği
Karşılıksız Seversin..Yarın öleceğini bile bile..
Yaşamayı yeniden öğrenirsin bir çok kez,
Sustuklarınsa konuştuklarından hep çoktur.
Her kalbin bir yerinde kalır bir enkaz,
Çok sevdim diyen bile birgün aslında yoktur.
Bazen yalanlara inanmaktır hayatın gerçeği,
Koşmaktır yorulacağını bilsende..
Ama unutmamalı insan herşeye rağmen gülmeyi;
Acımasızca bir gün ölüp bir gün dirilsende..
Hayat yine devam eder nefes almadan,
Korkmadan yaşıyorum dersen eğer..
Bazende gitmek gerekir hava aydınlanmadan,
Bilirsin Ay hep geceye düşer..


MuM IşığI

neFesimi TuTuyorum
oTuruP saaTLerce
mumDaKi aLevi seyreDiyorum
neFesimLe ateş titriyor
kaLbin heyecanı gibi
mum sönmemeLi
neFesimi TuTuyorum
ve yine bi anDa hayaLLere DaLıyorum
ne kaDar zaman geçti biLmiyorum
ateş haLa yanıyor
mum sönmemeLi
hayaL kurarken mum yanmaLı
onu görmeLi
sıcakLığını hissetmeLiyim 
oDam mum ışığınDa
daha güzeL
herşey Daha güseL
çirkinLikLeri
görmüyorum mum
yanarKen
mum sönmeLi
eLektriK yanmamaLı
ve ben
çirkinLikLeri
görmiyim azCık oLsada
gözyaşLarım TüKenDi
sanDığm an aTeşim sönDü..



Gece Nağmeleri

Gece yazılır en içli şarkılar 
Gece yapılır en samimi tövbeler 
Gece ıslatılır seccadeler 
Gece kabul görür yakarışlar 
Gece varılır ulu huzura 

Savaştır gece orduları olmayan 
Kendi kavgamız gece 
Kendi sevdamız gece 
Kendi özlemimiz gece 
Kendi mazimiz 
Kendi geleceğimiz 

Bir çığlık 
Bir çılgınlık 
Bir karanlık 
Gülün adı 
Bülbülün kanı gece 

Semaya yazılan 
Alna kazılan gece 
Kulağa fısıldanan sır 
Bir yar omuzuna yaslanılan.... 
Gülün koynunda yaralı koku 
Bülbülün hazin sesi 

Eylül aşkları 
Hazan yaprakları 
Dudaklardaki fısıltı 
Sevdalıların yanılgısı 
Yare yazılan süslü name 
Yardan gelen name 
Umutsuz baş eğiş 

Harfler adedince acı 
Bir kalem 
Bir kağıt gece 
Duaya varış gece 
Tövbelere dalış gece 

Gönüllerde ses 
Ruhlarda tatlı esinti 
Gece benim 
Ben gece.....  

16 Mart 2012 Cuma

Parça kalp

Bu ruthubet beni mahveder soğuk iliklerime kadar işledi

Insanların sevgiden yoksun merhametsizlikleri

Sökülüp atılmış yedek parça kalpleri

hehee


Yalnız kalmışım yine ,
Beynimi sürekli meşgul eden , 
Beni yalnızlığa iten düşünceler var sadece yanımda ..
Gidiyorum nereye gittiğimi bile bilmeden ,
Gözlerimde yaşlar ..
Karşımda çıkmaz bir sokak !
Sonu olmayan karanlık bir yer …
Aydınlık olsan da insanı karanlığa iten..
Bakıyorum etrafıma ;
Göremiyorum hiç kimseyi , hiçbir şeyi !
Bana görünen sadece karanlık
Ardıma dönüp bakamıyorum …
Bulamıyorum hiçbir yeri 
Zaten benim dünüm var zehir gibi . .
Neye ne çare arıyorum ki ben ?!
Kalıyorum o köşede , çöküyorum . .
Yorgunum , çok yol aldım bu sokakta .
Ağlıyorum çaresizce . . .
Kurtaranım olur mu acaba ,
Çıkaran olur mu beni de aydınlığa ?
Hiç sanmıyorum ! . .
Beni yalnızlığa iten , karanlığa iten kişiler
Beni neden çıkarsınlar o karanlıktan ?!!
Yalnız kalmışım , ağlıyorum . .
Bu karanlıkta çürümeye yüz tutuyorum . . .

-_+

Gitarların ağlayışını duydun mu hiç?
Ama nerden duyacaksın ki...
Onlar senin için sadece bir eşya...
Ama değiller...
Hiç bir zaman olmadılar.
Metal dinler misin?
Cevabın "hayır" galiba...
Tamam dinleme, sana zorla dinleten yok
Ama sana bir şeylerden bahsedeceğim...
Bazı gruplar vardır, mistik olayları anlatır.
Bazıları ölen sevgiliyi, bazısı ise atalarını.
Ama sen ve etrafındaki çoğu insan onları hep aynı şekilde değerlendirdin.
"Satanist", "Eroinman" vs.
Nereden biliyorsun?
Hiç aralarına katıldın mı?
Ya da zahmete girip araştırdın mı?
Ordan oturduğun yerden ahkam kesmek kolay.
Tamam sert müzik yapıyorlar...
Evet, bazı kötü örnekleri var...
Ama nereden biliyorsun hepsinin aynı olduğunu?
Bir olay anlatacağım sana;
"Grup konserdedir.Sert bir şarkı.
Her şey sert.
Brutal vokaller.
Eski sevgiliye olan kin.
Bağırış, çağırış...
Ama bir an gelir hepsi susar.
Herkes geri çekilir, meydan bassiste kalır.
Bassist başını öne eğer,
Saçları yüzünün görünmesini engeller.
Sonra solosuna başlar.
Solosuna girerken gözünden bir damla yaş akar.
Sonra bir damla daha...
Ve devam eder...Bassist ağlar...
Bassist ağladıkça elindeki gitara daha da içten odaklanır...
Ve gitarıda ağlamaya başlar...
İkiside ağlar, ağlar, ağlar...
Onları anlayanlar da fena olur,
Bazıları gözyaşlarıyla eşlik eder..."
Şu satırları yazarken ben de ağlarım.
Soruyorum sana;
Ben o ağlayan bassistim,
Ya da seyircilerden biriyim,
Hatta o ağlayan bass gitarım...
Ne diyorsun bana;
"Satanist" mi, "Ağlama" mı?

-_-

Karanlıklardayım, derinlerde. 
Ateşlerdeyim, küllerde. 
Ruhlardayım, sahte bedenlerde. 
Zindanlardayım, esirlerle. 
Korkularındayım, korkunum. 
Düşlerindeyim, rüyalarında. 
Savunmasızım 
Korkağım 
Duygusuzum 
Aptalım... 
Zayıfım, güçsüz. 
Direnişciyim ama özgür. 
Lanetliyim 
Cehennemliğim 
Ruhsuzum ama ölümlüyüm 

Ölüm

Kelimelerin en kötüsüsün sen 
Harflerin kötü, tının kötü 
İşlevin kötü, adın kötü 
Adın batsın ölüm 
Kötüsün sen 
Kötüden de kötü 

Kötü (böööhh)

Kötü bir gün 
Kötü bir saat 
Kötü bir yıl 
Kötü bir sıcaklık 
Kötü bir nezle 
Kötü bir sümsük 
Kötü bir masa 
Kötü bir sandalye 
Kötü bir etüt 
Kötü bir yurt 
Kötü bir okul 
Kötü bir şehir 
Kötü bir memleket 
Kötü bir gezegen 
Kötü bir ıvır zıvır 
Kısacası ders çalışmak için kötü bir zaman 
En iyisi başka bir bahara bırak.  

9 Mart 2012 Cuma

Eriyen Çığlıklarım (Gothic Şiir)

...Ve bir kez daha öpüyor beni umutsuzluk
Soğuk hayalet dudaklarıyla
Kendi yıkımım rehberlik ediyor bana mezarıma doğru
Bir çok kereler kazdığım mezarıma...
Ve bir kez daha hayali bir düşünce oluyorum
Unutulmuş, üzgün, sefil
Yalnız anılarda, siyah dünyaların içine düşüşüm gibi
Bizi kırdın sen, parça parça ...

2 Mart 2012 Cuma

Kapak söz


Edebim el vermez edepsizlik edene.. Susmak en güzel cevap, edebi elden gidene...

1 Mart 2012 Perşembe

Ölecek Bir Yer Bulamıyorum

Uzattığın ellerinde
terli avucunda ölecek bir yer bulamıyorum.

Biliyorum anlamaz ve sıkılmış gözlerle bana baktığını.
Umursamıyorum.
Biliyorum içindeki çıkmaz sokaklara bir soluk kapılar açamadığımı.
Yoğun bir bataklık kıvamında derinime çektiğimi seni.
Ve nefessiz kalışlarını biliyorum.
Bu yüzden umursamaz bakıyorsun bana
Bu yüzden küskün bakıyorsun.

Sana anlatacaklarımı bir bir unutmak için
büyük yutkunmalarımın üzerine
mataramdan ılımış ve kokmuş bir suyu içiyorum.
Anlatırsam solumayacağını biliyorum.
Kirletilmiş bir havayı soluyorum bu yüzden.
Ve ırzına geçilmiş bir denizin ortasında arınacak bir damla suyu arıyorum.
Kurak bereketsiz toprakların teyemmümüyle,
Ve sıcağıyla,
Lekeli kefenimi yamayıp, huzuruna çıkmaya hazırlıyorum kendimi.

Uzattığın ellerinde
terli avucunda ölecek bir yer bulamıyorum.

Nedir ürküten seni akşamın serininde.
Gözlerini kaçırışını benden.
Sıkılışın, medet umuşun.
Biliyorum hep çok şey istedin,
Mahçubuyetin değil bu yüzden.
Biliyorum iç çekişlerini,
Umursamadığımı düşündüğünü biliyorum.

Aşkla ve yalansız yaşamadığımı,
Sahipsiz bıraktığım tenhalarında dolaşırken gecenin,
İçimin üşümediğini
Ama nedensiz havada kaldığını
Biliyorum.
Bu yüzden kirletiyorum kendimi.

Dönüp yine yanıma sokulacağını ah çekişlerinle,
Alışmaya çalışarak tenimin terli kokusuna
Ve mutlu olmaya çalışarak
Tek sığınağın olduğumu
Ama sığınamadığımı biliyorum.

Sitemimin kendime olduğunu,
Seni bir yük gibi taşımak istediğimi biliyorum.
Omuzlarımda ağırlığını hissetmezken
Kaçış nedenim olacağını,
sen uyumuşken sana sokulacağımı,
Sıcağında tövbeler edeceğimi biliyorum.

Uzattığın ellerinde
terli avucunda ölecek bir yer bulamıyorum.

Yaşama nedeni bulamıyorum koşuşturmalarım arasında,
Ölme nedenimi bulamıyorum,
Bu yüzden nedensiz yaşıyorum.
Kirli parfüm kokuyorum.
Bu kokuyu sevdiğini biliyorum.
Güvende hissettiğini kendini,
Sabah işe gidişlerim olacağını hatırlatıyor sana sanırım.
Uyanacağımı,
Sakalımı kökünden keseceğimi,
Budayacağımı kendimi biliyorum.
Bir ceza olarak
İşbilir bir ifade takacağımı yüzüme.
Sen de biliyorsun,
Bir hoşça kal bekliyorsun benden,
Söyleyemeyeceğimi biliyorum.

Uzattığın ellerinde
terli avucunda ölecek bir yer bulamıyorum.